
ÖGG’NİN YAKALAMA YETKİSİ
Her toplum ortak yaşamını sürdürebilmek için belli bir düzene ve disipline gereksinim duyar. Bu nedenle en ilkelinden en gelişmişine kadar her toplumda birincil ve yaygın görev toplumların güveninin ve huzurunun sağlanmasıdır. Bu açıdan bakınca devlet olmanın en temel gereksinimlerinde biri halkın huzur ve güveninin sağlanmasıdır. Yakalama yetkisi bir yönüyle buna yöneliktir.
YAKALAMA:
Kamu güvenliği veya düzenine veya kişinin can güvenliğine yönelik olan bir tehlikenin ortadan kaldırılması için denetim altına alınması gereken veya suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, emare ve delil bulunan bir kişinin, özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanarak denetim altına alınma işlemidir. (yakalama gözaltına alma ve ifade alma yönetmeliği 4/2)
Bu yetkiler kullanılırken haksız uygulamalarla anayasa ile koruma altına alınan kişinin temel hak ve hürriyetine zarar verilmemesi gerekmektedir. Kişi hak ve hürriyetlerinin subjektif ve keyfi nedenlere dayalı olarak kısıtlanmasını önlemek amacıyla her demokratif ülkede olduğu gibi ülkemizde de ayrıntılı yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Bu bağlamda, 1982 anayasasının temel hak ve ödevler başlıklı ikinci kısmının ikinci bölümünde kişi hürriyeti ve güvenliği başlığı altında yer alan ve hukuk sisteminin temel taşlarından birisini oluşturan 19,maddesinde herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliğine sahip olduğunu belirtmekte ve yakalama nedenleri açık ve net bir şekilde sayılmaktadır. Tabiî ki anayasanın teknik ve hukuki açıdan her noktayı düzenlemesi beklenemeyeceğinden, yakalama ile ilgili genel bir çerçeve çizilmiştir.
Anayasanın 19.maddesi yakalama ile ilgili şu şekilde düzenlenmiştir.
1)- Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi
2)- Bir mahkeme kararının veya kanunda ön görülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması
3)- Bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili mercii önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi
4)- Toplum için tehlike oluşturan bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı, serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi,
5)- Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren yada hakkında sınırdışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması, tutklanması
halleri dışında kimse hürriyet den yoksun tutulamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararı ile tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir, bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama yada tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar yazılı veya bunun mümkün olmaması halinde sözlü olarak vakit geçirmeden en azından hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç 48 saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok 4gün içinde hakim önüne çıkarılır. Kimse bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyet den yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkı yönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
Kişinin tutuklandığı veya yakalandığı derhal yakınlarına bildirilir.
10/06/2004 tarihli ve 5188 sayılı kanun ile hizmet alanı tekrar düzenlenen ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNİN daha iyi yürütülmesi için ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE diğer yetkilerle birlikte, YAKALAMA YETKİSİ VERİLMİŞTİR.
İlgili kanunun amacı çerçevesinde kabul edilecek tedbir niteliğindeki ÖGG tarafından gerçekleştirilen faaliyetler görev alanı ve görev süresi ile sınıflandırılmıştır.
GÖREV ALANI ( 5188 sayılı kanunun 9/2nci maddesine göre)
ÖGG ler silahlarını görev alanı dışına çıkaramazlar. İşlenmiş bir suçun sanığı veya suç işleyeceğinden kuvvetle şüphe edilen kişinin takibi, dışarıdan yapılan saldırılara karşı tedbir alınması, para ve değerli eşya nakli, kişi koruma ve cenaze töreni gibi bir güzergah ifade eden durumlarda güzergah boyu görev alanı sayılır. Görev alanı, zorunlu hallerde il güvenlik komisyonu tarafından genişletilebilir.
Zor kullanma ve yakalama yetkilerinin kullanılması gerektiren olaylar en seri vasıta ile genel kolluğa bildirilir. Yakalanan kişi ile zapt edilen eşya genel kolluğa teslim edilir.
Özel güvenlik komisyonunda yer alan görevliler:
1)- Vali’nin görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında.
2)- İl Emniyet müdürlüğü
3)- İl Jandarma komutanlığı
4)- Ticaret odası başkanlığı, Sanayi odası başkanlığı
Temsilcilerinden oluşur.
Madde metnindende anlaşılacağı gibi ÖGG genel kolluk kadar kapsamlı bir şekilde yetkilerini kullanamamakta aksine görev alanı ile sınırlandırmaktadır. Ayrıca ÖGG’nin gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerde karar verici merciin belirlemiş olduğu görev süresi ile zaman yönünden de sınırlanmıştır.
Ancak ÖGG suçüstü halinde herkese tanınan yakalama yetkisini kullanır.( CMUK madde90)
CMUK 90.maddesine göre:
Kişiye suçu işlerken restlanılması, suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğinin belirleme olanağının bulunmaması, soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olmakla birlikte, çocuklara beden ve akıl hastalığı, malülük veya güçsüzlük nedeni ile kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlene suçüstü hallerinde ÖGG geçici olarak yakalama yapabilir. 5188 sayılı kanun ÖGG ce gerçekleştirilen yakalama sonrası bazı yükümlülükleri öngörmüştür. Bu nedenle ÖGG genel kolluk mahiyetinde olmadığından yakaladığı kişileri derhal genel kolluk kuvvetlerine bildirmesi ve teslim etmesi gerekmektedir.
Görev alanında başlayan ve alan dışına taşan olaylarda taşma hadisesine bağlı olarak görev alanının genişlemesi doğal olacaktır.
Görev alanında suç işleyerek görev alanı dışına çıkan , kaçan failin görev alanı dışında takibi ve yakalanması suçüstü tanımının gereğidir. 5188 sayılı yasa ÖGGnin yetkisini ancak görev alanı ve süresi ile sınırlandırdığından ÖGG suçüstü haller dışında görev alanı dışına çıktığı takdirde suç işlemiş duruma düşebilecektir.
Yakalama yetkisini ÖGG açısından Önleme yakalaması ve Adli yakalama olarak ikiye ayırabiliriz.
1)- ÖNLEME YAKALAMASI:
Önleme yakalamasından maksat, kişinin vücudu ve hayatı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla o kişinin özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Nitekim 5188 sayılı kanunun 7 maddesinin 1.bendine göre; ÖGG kişinin vücudu ve sağlığı bakımından mevcut bir tehlikeden korunması amacıyla yakalama yetkisine sahiptir.
Buradaki önleme yakalaması yetkisinin kullanılabilmesi yer ve zaman şartına bağlıdır.( Görev alanı ve görev süresi). Bu şartlar var ise, görev alanında kaybolmuş veya terkedilmiş çocuk, akıl hastası, kendini idare edemeyecek derecede sarhoşlar, bir başka nedenle bilincini yitirmiş kimseler veya ÖGG nin görev alanında bulunma nedenini izah edemeyen kimliksiz kişiler önleme amacıyla ÖGG tarafından yakalanacak genel kolluğa veya yakınlarına teslim edilecek.
Acil hallerde ise genel kolluk beklenmeden en yakın sağlık kuruluşuna gönderilecektir. Kişi hastaneye gönderilmiş veya kaldırılmışsa hastanede görevli genel kolluğa veya ÖGG tarafından genel kolluğa bilgi verilecektir.
ÖZEL YAKALAMA (CMUK madde157)
Olay mahalinde görevine, ait işlemlere başlayan memur bu işlemlerin yapılmasnı kasten ihlal eden veya yetkisi dahilinde olarak aldığı tedbirlere aykırı davrananşahısları işlemler sonuçlanıncaya kadar göz altına almaya yetkilidir. ÖGG’nin CMUK 157 ye göre yaptıkları yakalama genel kolluk olay yerine gelinceye kadar sürecek ve yakalanan kişi genel kolluğa 24saat içinde teslim edilecektir.
Hem yakalama hemde genel kolluğa teslim kesinlikle tutanakla olacaktır.
Bu tür yakalama ( Resmi işlemi engelleyen zorlaştıran veya olanaksız kılan herkese karşı uygulanabilir işlemi ihlal eden kişinin doğrudan olayla ilgisi olması şart değildir). Alınan tedbirlere aykırı davranma kuvvet veya tehdit ile karşı koymayı değil, inatla tedbire uymamayı ifade eder. Bu davranışta hukuka aykırı ve kasten olmalıdır.
2)- ADLİ YAKALAMA:
Hakim kararı bulunmamasına rağmen suç işleme şüphesiyle bir kimsenin özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. CMUK 127. madde düzenlenmiştir. 5188 sayılı yasa m.7/c yakalama ve yakalama nedeniyle orantılı arama yetki ve görevini ÖGG’ye vermiştir. Bu tür yakalamanın koşulları (meşhud-suçüstü)
1: Bir cürüm bulunmalıdır. Kabahatlerde bu yakalamaya başvurulamaz.
2: Cürüm tanıklar önünde işlenmeli, yani meşhud (suçüstü) olmalıdır.
3: Yakalanmaması halinde falin kaçma ihtimali bulunmalıdır.
4: Failin kimliğini hemen tespit etmek olmamalıdır.
Esasen böyle bir yakalamayı herkes yapabilmektedir.
ÖGG’YE ÖZGÜ YAKALAMA
5188 sayılı yasa madde7/d Görev alanında haklarında yakalama, tutuklama kararı veya mahkumiyet kararı bulunan kişileri yakalama ve arama yetkisinden bahsetmektedir.
ÖGG’nin görev alanında bir tutuklama kararına veya yakalama müzekkeresine dayanarak (CMUK m.131) yakalama yapması mümkündür. Ancak bu durumda ÖGG’den yani talepte bulunan genel kolluğun şartlar uygunsa tutuklama kararı veya yakalama müzekkeresinin bir örneği vermesi, değilse en azından talebinde bundan bahsetmesi, kefi işlemlere karşı bir önlem ve profesyonel davranıl olur.
Takibi şikayete bağlı veya şahsi dava yoluyla takip edilen meşhut(suçüstü) suçlarda faili yakalayan ÖGG, mağdurdan şikayetçi olup olmadığını öğrenmeli, şikayetçi olmaması halinde tutanakla belirleyip faili serbest bırakmalıdır. Yani önce şikayet sonra yakalama olacaktır. Fakat bu takdirde failin firar etmesi ve kimliğinin tespit edilememesi ihtimali yüksektir. Bunu engelleme amacıyla önce yakalama yapılıyorsa ÖGG şikayete dair beyanı bir iki dakika içinde almalıdır.
Küçüklere beden akıl hatalığı veya sakatlık nedeniyle kendisini idare eden aciz bulunanlara karşı işlenen meşhud cürümlerde şikayet şartı aranmaz. CMUK madde127/2
ÖGG suç şüphesi üzerine yakaladıkları kişinin şüphenilen suçu işlemediğini anladıkları an derhal salıverme işlemi yapmalıdırlar. Ama bu suç şüphesi devam ettiği halde yakalanılanı serbest bırakırsa bu durumda ÖGG suçu merciine bildirmeme TCK madde235 veya görevi kötüye kullanma TCK madde240 suçundan sorumlu tutulacaktır.
YAKALAMA İŞLEMİNDEN SONRA NE YAPILACATIR
Yakalama işleminden sonra tutanak düzenlerken;
1)- Şüphelinin direnmesi nedeniyle zor kullanılması gerekmişse muhakkak bahsedilecektir.
2)- Yakalama nedeniyle elde edilen delillerden söz edilecektir.
3)- Zor kullanma olmadığı halde failin kaçarken düşmesi veya bir yere çarpması neticesi yaralanma meydana gelmişse belirtilecektir.
Bu 3 husus bulunduğu halde tutanakta yer verilmemesi halinde;
1: Memurlarca hürriyeti tehdit TCK madde181
2: Hukuka aykırı üst araması TCK madde183
3: Keyfi sert muamele TCK madde228
4: Görevi ihmal TCK madde230
5: Öğrendiği suçu yetkili mercie bildirmeme TCK madde235
6: Kötü muamele TCK madde245 den sorumlu tutulacaklardır
Bu suçlardan adli soruşturmaya maruz kalmamak için ÖGG’nin en önemli savunma aracı düzenleyeceği tutanaktır.
Yine kanunla zor kullanma yetkisi verildiği için ÖGG’nin görevleri sırasında aldıkları tedbirlere uymayanlara veya yakalananlara karşı direnenlere ilişkin zor kullanımda aşırıya kaçmamaları gerekir.
Aşırıya kaçınılması halinde memurların kötü muamele cismen ceza vermesi suçu oluşacaktır.
Yakalananı teslim alacak genel kolluk görevlisinin düzenlenen tutanağın ikinci nüshasını, şüpheliyi teslim aldığını belirterek imzalaması veya ayrıca bir teslim tesellüm tutanağı düzenlenmesi gerekmektedir.
Bu ise muhtemel kötü muamele veya işkence iddialarına karşı hem ÖGG hemde genel kolluk tarafından bir güvence olacaktır.
Yakalama anı ile genel kolluğun gelerek şüpheliyi teslim alması arsındaki sürede, şüphelinin sağlığında acil mücadeleyi gerektirecek ani sorunlarla karşılaşılabilir. Örneğin suç sırasında fail; düşme, çarpma ve benzeri nedenlerle yaralanmış olabilir, yakalama anında ÖGG zor kullanmış sorun bundan kaynaklanmış olabilir, olayda silah kullanılmış olabilir. Herhangi bir dış darbe söz konusu olmadığı halde şüphelide daha önce mevcut bulunan bir rahatsızlık yüksek tansiyon, kalp, epilepsi(sara) veya olayın yada yakalanmanın yol açtığı korku ve heyecanla şüpheli tahrik olabilir.
Böyle bir durumda genel kolluğa tanzim edilen tutanağın haricinde bu durum bildirilirken açıklanan sorunların özellikle dile getirilmesi sağlanmalıdır, gerekirse ambulansta talep edilmelidir.
İFADE ALMA SAYILMAYAN DAVRANIŞLAR:
Şüpheli ÖGG’nin elinde iken aralarında olayla ilgili karşılıklı konuşma geçebilir. Şüpheli kendisine sorulan sorulara cevap vermek zorunda değildir. Bu ifade alma sayılmaz. ÖGG’nin ifade alma ve kovuşturma yapma yetkisi yoktur. Bu bilgi alma olarak adlandırılır.
BİLGİ ALMA: Henüz yapılmadan önce ÖGG ile kişi arasındaki konuşmalardır. ÖGG elde ettiği bilgileri (bilgi alma kapsamındaki) genel kolluğa sözlü olarak bildirmelidir. Ancak bilgi ve bulgulara, tehdit, suçu yamama, aldatma, hile ve kanuna aykırı menfaat temini gibi yöntemlerle ulaşılmamış olmalıdır.
YAKALANANIN MUHAFAZASI
1)- Önleme yakalamasına konu olan kişi kendisine ve çevresine zarar vermiyorsa ve kaçma ihtimali yoksa kelepçelenmesi veya bir yere kilitlenmesi aşırı bir tedbir olur.
2)- Genel olarak suç şüphesi üzerine yakalanan kişi kural olarak kelepçelenmelidir. Şüpheli saldırgan davranışlar gösteriyorsa veya şüpheliye karşı hasım taraftan bir saldırı ihtimali bulunuyorsa, veya şüphelinin tanık olmaması duymaması, görmemesi gereken bir işlem, konuşma yapılacaksa kelepçelenmeli veya ayrı bir oda yada varsa otomobil içinde muhafaza edilmelidir.
3)- Şüphelinin muhafaza edileceği odanın eşya ve donanımı böyle bir işleme uygun olmalıdır. Kendisine zarar verecek eşya ve aletlerden arındırılmalı veya oda sıklıkla kullanılıyorsa içerisinde bulunan masa, sandalye, çerçeve gibi malzemeler bulundukları yere sabitlenmelidir.
4)- Birden fazla kişinin yakalanması halinde olayın tarafları kesinlikle aynı mekanlarda tutulmamalıdır.
5)- Şüpheli ayrı bir yerde muhafaza edilecekse personel sayısına göre 1 ÖGG’nin nezaretinde bulunmalı yada sık sık hareketleri ve davranışları kontrol edilmelidir.